Hiçbir zaman izleyicisi eksilmeyen, çoğumuzun asla sahip olamayacağı güzellikteki hayatları ve içimizi titreten mutlu sonlarıyla romantik komediler giydikleriyle hayatımızda nasıl bir yer kaplıyorlar bilmek istemez misiniz? Eğer cevabınız evet ise hayatınıza ışık tutacak bu ulvi sorunun cevabı işte bu yazıda! Daha önceki yazıların birinde mutlaka bahsetmişimdir ama yine tekrarlayayım, romantik komedi filmleri benim hiçbir zaman gözdem olamadı. Ama biliyorum ki bu türü çok seven ve seyretmekten zevk alan çok büyük bir kitle var. Aslına bakarsanız izleyicisini aptal yerine koymayan, karakterlerinin mutluluğunu diğer karakterlerini mutsuz ederek sağlamayan tüm romantik komediler, ağır meselelere dalmak istemediğiniz bir günde hoş bir seyirlik yaratabilirler. Ve tabii bu seyrin güzelliklerinden biri de birbirinden hoş kostümlerin gözünüzün önünde arz-ı endam etmesidir.
Hatırlarsanız mekan tasarımıyla ilgili yazımda romantik komedi filmlerinin karakterlerinin tuzu kuru olduğunu, dolayısıyla yaşadıkları evlerin son derece ferah, şık ve lüks olduğundan bahsetmiştim. İşte bu filmlerdeki karakterlerin giyiminde de belirleyici unsur "tuzu kuru" olmaları. Bu nedenle kostümleri de hemen her durumda özenle seçilmiş, şık ve gözalıcı. En rahat ev hallerinde, en paspal günlerinde bile üzerinde düşünülerek oluşturulmuş bir kombinle karşımıza çıkarlar. Bazen klasik bir şıklık içerisinde, bazen de rahat, spor tarzda olurlar. Günümüzün romantik komedilerinde kostüm tasarımcıları -özel olarak hazırladıkları kombinler ya da elbiseler dışında- markaların oluşturdukları koleksiyonlardan karakterlere uygun seçimler yaparak filmin kostümlerini oluşturabiliyorlar. Tabii tamamıyla kostüm tasarımcısının elinden çıkmış çizimlerle oluşturulmuş filmler de var.
Sevelim ya da sevmeyelim, romantik komedilerin kılık kıyafetlerine bir göz atmak da fayda var, ne dersiniz?;)
Adet olduğu üzere eskilerden başlayalım. Çok sevdiğim Clark Gable'ın sinemaseverler tarafından pek bilinen filmi "It Happened One Night", iki karakteri de birbirinden şık bir romantik komediydi. Karakterleri çok sayıda kostüm içerisinde görmediğimiz halde akılda kalıcı, 30'lu yıllara ait stil filme eşlik ediyordu. Şimdilerde dergi çekimlerinde neredeyse tüm kadın oyuncuların benzetilmeye çalışıldığı, ancak aynı zerafet ve aurayı yakalamayı kimsenin bir türlü beceremediği Audrey Hepburn, 50'li-60'lı yılların romantik komedilerinin gözdesiydi. Onu en güzel kıyafetlerle görebileceğimiz "Roman Holiday", "Funny Face", "Love in the Afternoon", "Sabrina" gibi romantik komediler şimdi bile çoğu moda çekiminin konseptini oluşturabiliyor. Çoğunda Edith Head'ın tasarımlarını görebileceğimiz bu filmlerde Hepburn bir prenses edasıyla son derece şık kıyafetler içerisinde salınır. Ona eşlik eden dönemin en yakışıklı ve ünlü erkek oyuncularının da ondan aşağı kalır yanları yok tabii. Gary Cooper fuları, Humprey Bogart takım elbisesi, Gregory Peck ise hiçbir kostüm ya da aksesuarın desteklemesine ihtiyacı olmayan varlığıyla geri planda kalmaktan kurtulurlar. Woody Allen'ın elinden çıkma entelektüel seviyesi yüksek, geveze romantik komedi "Annie Hall" ise 70'li yıllara ve daha sonraki dönemlere stil konusunda damgasını vurdu. Diane Keaton'a son derece uyan maskülen tarafı ağır basan kostümler, oldukça farklı ve yaratıcıydı. Ruth Morley tarafından oluşturulan zengin stil, pek çok modacıyı ve kendisinden sonra gelen filmleri de etkilemeyi başardı. Gömlekler, kravatlar, yelekler ve şapkaların ön planda olduğu giyim stilini baştan aşağı zeki diyaloglarla örülü bir filmde izlemek her anlamda yeni ve heyecan vericiydi ve aslına bakarsanız hala da öyle. Yine "Annie Hall" gibi türün iyi örneklerinden olan -henüz kötü ve dayanılmayacak gibi olanlara gelmedik:)- "When Harry Met Sally" belki döneminin moda gündemini sarsamadı ama içinde barındırdığı orgazm taklidi sahnesiyle izleyicisini epeyce güldürmeyi ve konuşturmayı başardı. Kostümler olarak 90'lı yılların klasik görüntüsünü yansıtan filmi izleyeli çok oldu ama seyretmesi oldukça keyifliydi diye hatırlıyorum.
Hatırlarsanız mekan tasarımıyla ilgili yazımda romantik komedi filmlerinin karakterlerinin tuzu kuru olduğunu, dolayısıyla yaşadıkları evlerin son derece ferah, şık ve lüks olduğundan bahsetmiştim. İşte bu filmlerdeki karakterlerin giyiminde de belirleyici unsur "tuzu kuru" olmaları. Bu nedenle kostümleri de hemen her durumda özenle seçilmiş, şık ve gözalıcı. En rahat ev hallerinde, en paspal günlerinde bile üzerinde düşünülerek oluşturulmuş bir kombinle karşımıza çıkarlar. Bazen klasik bir şıklık içerisinde, bazen de rahat, spor tarzda olurlar. Günümüzün romantik komedilerinde kostüm tasarımcıları -özel olarak hazırladıkları kombinler ya da elbiseler dışında- markaların oluşturdukları koleksiyonlardan karakterlere uygun seçimler yaparak filmin kostümlerini oluşturabiliyorlar. Tabii tamamıyla kostüm tasarımcısının elinden çıkmış çizimlerle oluşturulmuş filmler de var.
Sevelim ya da sevmeyelim, romantik komedilerin kılık kıyafetlerine bir göz atmak da fayda var, ne dersiniz?;)
It Happened One Night-1934
Adet olduğu üzere eskilerden başlayalım. Çok sevdiğim Clark Gable'ın sinemaseverler tarafından pek bilinen filmi "It Happened One Night", iki karakteri de birbirinden şık bir romantik komediydi. Karakterleri çok sayıda kostüm içerisinde görmediğimiz halde akılda kalıcı, 30'lu yıllara ait stil filme eşlik ediyordu. Şimdilerde dergi çekimlerinde neredeyse tüm kadın oyuncuların benzetilmeye çalışıldığı, ancak aynı zerafet ve aurayı yakalamayı kimsenin bir türlü beceremediği Audrey Hepburn, 50'li-60'lı yılların romantik komedilerinin gözdesiydi. Onu en güzel kıyafetlerle görebileceğimiz "Roman Holiday", "Funny Face", "Love in the Afternoon", "Sabrina" gibi romantik komediler şimdi bile çoğu moda çekiminin konseptini oluşturabiliyor. Çoğunda Edith Head'ın tasarımlarını görebileceğimiz bu filmlerde Hepburn bir prenses edasıyla son derece şık kıyafetler içerisinde salınır. Ona eşlik eden dönemin en yakışıklı ve ünlü erkek oyuncularının da ondan aşağı kalır yanları yok tabii. Gary Cooper fuları, Humprey Bogart takım elbisesi, Gregory Peck ise hiçbir kostüm ya da aksesuarın desteklemesine ihtiyacı olmayan varlığıyla geri planda kalmaktan kurtulurlar. Woody Allen'ın elinden çıkma entelektüel seviyesi yüksek, geveze romantik komedi "Annie Hall" ise 70'li yıllara ve daha sonraki dönemlere stil konusunda damgasını vurdu. Diane Keaton'a son derece uyan maskülen tarafı ağır basan kostümler, oldukça farklı ve yaratıcıydı. Ruth Morley tarafından oluşturulan zengin stil, pek çok modacıyı ve kendisinden sonra gelen filmleri de etkilemeyi başardı. Gömlekler, kravatlar, yelekler ve şapkaların ön planda olduğu giyim stilini baştan aşağı zeki diyaloglarla örülü bir filmde izlemek her anlamda yeni ve heyecan vericiydi ve aslına bakarsanız hala da öyle. Yine "Annie Hall" gibi türün iyi örneklerinden olan -henüz kötü ve dayanılmayacak gibi olanlara gelmedik:)- "When Harry Met Sally" belki döneminin moda gündemini sarsamadı ama içinde barındırdığı orgazm taklidi sahnesiyle izleyicisini epeyce güldürmeyi ve konuşturmayı başardı. Kostümler olarak 90'lı yılların klasik görüntüsünü yansıtan filmi izleyeli çok oldu ama seyretmesi oldukça keyifliydi diye hatırlıyorum.
Roman Holiday-1953
Love in the Afternoon-1957
Sabrina-1954
Annie Hall-1977
When Harry Met Sally-1989
Günümüzün romantik komedilerinde ise ne yazık ki modayı şekillendirebilecek tarzda güçlü ve yeni bir stil yok Ama bazıları kendi giyim zevkinize ilham verip onu zenginleştirebilecek güzellikte, seyretmesi keyifli kostümler sunuyorlar. Akılda kalıcı olanlardan bahsetmek gerekirse, "P.S. I Love You"'da Hillary Swank'in canlandırdığı Holly, farklı renklerin bir araya getirildiği bir tarzda giyiniyor ve dikkat çekici olmayı beceriyordu. "It's Complicated"'in "zengin" karakterleri de filmi izlerken şıklıklarıyla ilginizi cezbedecek bir düzeydeler. Meryl Streep'in eşsiz güzelliğiyle hayat verdiği karakter, kostüm tasarımcısı Sonia Grande tarafından öylesine hoş giydiriliyor ki her yaşta dikkat çekici olunabileceğini kanıtlıyor. Bana göre kostümleri dışında kayda değer hiçbir yeri olmayan türün zayıf halkalarından "Made of Honor" iki başrol oyuncusunu özenli ve hoş seçimlerle giydiriyor. Özellikle Michelle Monaghan'ın giydiği kırmızı bluzun güzelliğine dikkat! "Going the Distance" ise belki seyrederken giydikleriyle gözümüzü almaz ama doğal ve spor giyinen karakterlerin de romantik komedilerde var olduğunun kanıtlar.
P.S. I Love You-2007
Made of Honor-2008
Down With Love-2003
It's Complicated-2009
When in Rome-2010
He's Just Not That Into You-2009
Bride Wars-2009
In Her Shoes-2005
Going the Distance-2010
Ve son olarak, bir romantik komedi karakterinin giyinişine dair tüm ipuçlarını görebileceğiniz, çeşitli markaların ürünlerini biraraya getirdiğim kombinler hemen aşağıda.
Elbise: Assos, Ayakkabılar: Seychelles-Sambag, Yüzük: Kenneth Jay Lane
Elbise: Dorothy Perkins, Ayakkabılar: Miu Miu, Çanta: Suzy Smith
Ceket: Desa, Ayakkabı: John Lobb ve Mango HE
7 yorum:
Finally :)Çok harika bir yazı olmuş. Eskiden kafa boşaltmak için romantik komedi türünde filmlerden de alırdım. Fakat nedense artık hepsi bana oldukça sıkıcı ve yorucu geliyor. Hep aynı masal kopyaları, çirkinken güzel olup prensin dikkatini çeken kül kedisi Just Go With It, en son örneği bu bu türün. Önce nefret sonra aşk. Fakirken zengin olma, zenginken daha zengin olma (yo iki tarafın da fakir olduğu bir romantik komedi ile tanışmadım daha, ya da hatırlayamadım bir an için) E hal böyle olunca. Yani konular masallardan çıkınca, giyimler de o masalsılığı veriyor her defasında.
Ama romantik komedilerin bir yanı ilgimi çekiyor yine de, onlar geleceğin sosyalist toplumunu önceleyen proto-tiplerdir aynı zamanda. Ciddiyim. Düşünsene Romantik komedilerde geçim sıkıntısı yoktur. İnsanlar işlerine gider mesailerini doldururlar ve geri kalan zamanlarını aşka ayırırlar. Savaş yok, açlık yok, yalnızca aşk ve onun için rekabet var. Eh bu da bir nevi komünizm değil de nedir o halde :)
Yazın çook güzel olmuş. Hatta yarın ilk işim yazıda geçen bazı filmleri kiralamak olacak...
Tekrar yazdığını görmek güzeldi
Sevgiyle...
Vuslat yine güldürdün beni:) geleceğin sosyalist toplumunun romantik komedilerin içinde gizlenmiş olduğunu kırk yıl düşünsem aklıma getiremezdim. aslında belki de haklısın, herkes mutlu, herkes aynı yaşam standartına sahip, tek dertleri ise ilişkileri. keşke olaya bir de bu açıdan baksaydım yazıyı yazarken; farkındaysan bende hafiften bir nefretini saklayamama durumu olmuş:p çok teşekkürler güzel yorumun için, tekrar merhaba.
Uzun bir aradan sonra, yine harika bir yazı daha! Çok güzel gerçekten. Okurken çok zevk aldım. Ayrıca fotoğraflara tekrar tekrar baktım. Bu arada seçtiğin ayakkabılar gerçekten çok güzeller. Pahalı mıdırlar acep:))Fotosunu da verdiğin kırmızı bluz ise çok çok güzel. Ya şimdi okudum da ne kadar "çok" demişim öyle:)) Bu arada Vuslat'ın romantik komedilerde gizli sosyalist toplum yorumu da çok iyiydi. Buradan sesleniyorum: Vuslat Bey süper bir tespit yapmışsınız ve oldukça eğlenceli.
Clea yazmaya devam, çünkü çok! güzel yazıyorsun.
serap
Döndüm Clea!
Döner dönmez de yazını okudum, keyif aldım... Romantik komediler hakikaten yorucu ve gereksiz. Ama eskiler! Ah o eski filmler... Başarılı bulduğum son örneklerinden birisi de When Harry Met Sally... Orgazm sahnesi ayrı tabi de, hep o bir araya gelme/gelememe durumu yok mu! Klasiktir ama yine de izlettirir iyi çekilmişse...
serap,
hmmmm demek ayakkabıları beğendin, doğumgününde sana bu tarz şeyler bulmalı o zaman, Miu Miu olmaz ama!:p sağol canım yorumun için.
Cüneyt,
aynı zamanlarda döndük desene! ben yazıyı yazarken kötü bir romantik komedi izliyormuş gibi zorlandım nedense. ama keyif aldığına sevindim, çok teşekkürler.
Hahaha!! Bir balık burcu olarak çok romantik komedi filmi sevmesem de modada "romantik" akımı seven bir insanım ve aşağıda verdiğin önerilerdeki ilk elbiseye (Asos) sahibim :)
casey23,
romantik komediler ve romantik stil konusunda hemfikiriz o zaman:-)
Yorum Gönder