17 Ocak 2012 Salı

Film Arası: Geyik zamanı


Dün gece, malûm olduğu üzere Golden Globe Ödül Töreni vardı. Açıkçası bana göre, bu ödül törenlerini seyrederken yanınızda kafa dengi, hoş sohbet birisi varsa dilediğinizce geyik çevirebilir ve de çok eğlenebilirsiniz ama aksi takdirde her sene neredeyse aynı şeylerin tekrarlandığı son derece sıkıcı bir seyirlik olabilir. Canım Justine ile yazışarak izlediğim için Golden Globe dün gece beni epeyce eğlendirdi. Bazı yerlerde sesli güldüm diyebilirim ama galiba bunda bizim esprilerimizin tozutma noktası gelmesinin etkisi vardı, törenin değil. Gecenin en eğlendirici kısımlarından biri sanırım Meltem Cumbul'un "uluslararası yıldız" olarak sahneye çıkmasıydı. Kendisi ne zaman, hangi ara uluslararası bir yıldız oldu bilemiyorum, ben kaçırmış olabilirim tabii ama en son The Alphabet Killer filminde ufacık bir rolü vardı kendisinin onu hatırlıyorum. Belki Yabancı Basın Birliği de bu rolden etkilenmiş olabilir. Neyse, ufak deyince aklıma geldi, para ne tuhaf şey değil mi, ister haftada 40 milyar alın, ister asgari ücrete talim edin harcanıp gidiyor işte. Kimisi "peace" demek için harcıyor, kimisi de patates-soğan filan alıyor işte; hayat!. 

Dün gece Golden Globe'u izlerken bazı şeylerden emin oldum. Mesela Claire Danes'i Golden Globe çok seviyor Oscar'ın ise kendisini pek taktığı yok. Hep dizi piyasasında devam etsin bence, filmlere bulaşarak kendini pek yormasın, böyle iyi, ödül falan da kazanıyor. Bir diğer sevilen isim ise George Clooney ama onun bir farkı var; onu hem Oscar hem de Golden Globe seviyor. Hatta diyebilirim ki bütün Hollywood bayılıyor George Clooney'e. Kendisi iyi bir yönetmen ve oyuncu tabii ama ödül törenlerinin de sevilen bir insanı, sonuçta her iyi oyuncu-yönetmen bu kadar taçlandırılmıyor. Pek sevilmeyen ise Leonardo DiCaprio, her filminde iyi oynayıp, kendini parçalasa bile ona ödül vereceklerini sanmıyorum. Hatta bırakın ödül vermeyi adaylığını bile zar zor koyuyorlar. Ama yine de törenlere gitmekten kendisini alamıyor, belki manken sevgilileri ısrar ediyordur ne bileyim. Benim hiç sevmediğim kişi ise (tabii birkaç tane var ama birinci bunu seçiyorum) Lea Michele. Glee dizisiyle en sonunda aradığı üne fazlasıyla kavuşan Michele, poz verirken bile kasım kasım kasılarak ve en sahici olmayanından rol keserek itici gözükmek için elinden geleni yapıyor. Sevenleri vardır muhakkak ama ben hiç sevemedim bu kızı, biraz Reese Witherspoon'a filan baksa, doğal olup rahat poz vermek nedir onu öğrense bari. En yakın rol arkadaşı Dianna Agron'a da bakabilir tabii. 

Ve elbette sıra geldi; "kim ne giydi", "yakıştı mı-yakışmadı mı" geyiklerine! Hepsi "bana göre" tabii, itiraz hakkınız sonsuz:)

Öncelikle gecenin en hoşu, en şıkıyla başlayalım, kendisini de güzel buluyorum giydiği de çok yakışmış;
Helen Mirren, elbisesi; Badgley Mischka

ve diğer şıklar;

farklı bir tasarımı tercih etmiş, yaşına da uymuş, iyi taşımış;
Dianna Agron, elbisesi; Giles

iki güzel rengi ilginç bir kemer detayıyla birleştiren elbisesiyle;
Emma Stone, elbisesi; Lanvin

siyah yakışmış, zarif ve hoş görünüyor, filmini de yeni seyrettim iyi oynuyordu, iltimas geçiyorum:)
Rooney Mara, elbisesi; Nina Ricci

yine farklı bir seçim, iyi görünüyor (kollar fena ama)
Angelina Jolie, elbisesi; Atelier Versace

herkesin tarzı değil ama bence ona yakışmış,
Michelle Williams, elbisesi; Jason Wu

vücuduna çok uygun bir tasarım sanırım, güzel olmuş, elbise de hoş,
Sofía Vergara, elbisesi Vera Wang

yine aynı tasarımcıdan, renk çok güzel, tenine ve saçlarına tam uymuş,
Madeleine Stowe, elbisesi; Vera Wang

elbiseyi çok tuttuğumu söyleyemem ama yakışmış, belki duruşundan bilemiyorum, güzel işte,
Reese Witherspoon, elbisesi; Zac Posen

sade, zarif ve ışıl ışıl, 
Shailene Woodley, elbisesi; Marchesa

ne giyerse giysin yakışıyor, her zaman birinci,
Meryl Streep, elbisesi; henüz bilmiyorum:)

gecenin kötüleri, olmamışları ve sıradanları bla bla bla...

son günlerde mutluluktan kilo mu aldı acaba, hiç olmamış,
Jessica Chastain, elbisesi; Givenchy

Naeem Khan'ın tasarımlarını severim ama bu sıradan geldi, bir de farklı renk elbise-zümrüt küpe olayı sıktı artık,
Julianna Margulies, elbisesi; Naeem Khan
yine aynı küpe vakası, sıradan,
Julianne Moore, elbisesi; Chanel

kendisini de pek sevmem zaten, o saç hele, şaka olmalı,
Zooey Deschanel, elbisesi; Prada

o davet senin bu davet benim diyerek gezmekten yorulup, yanlış ve sıradan seçimler yapılabiliyor tabii,
Mila Kunis, elbisesi; Dior

fazla söze gerek yok, ayda yılda bir geliyorsun törene, onda da doğru bir seçim yap di mi!
Sarah Michelle Gellar, elbisesi; Monique Lhuillier

güzel elbise ama fazlasıyla sıradan, görmediğimiz bir şey değil,
Jessica Alba, elbisesi; Gucci

tuhaf ve garip görünmek de bir süre sonra sıradanlaşabilir,
Tilda Swinton, elbisesi; Haider Ackerman

artık susmak istiyorum,
Nicole Kidman, elbisesi; Versace


Fotoğraflar: Just jared

4 yorum:

BAYKUŞ GÖZÜYLE... dedi ki...

Ben d eizledim, yorumlarına ve görüşlerine katılıyorum özellikle klişe küpe meselesine:))

Clea dedi ki...

eminim Angelina Jolie "ben bunu yapalı iki sene oldu" diyordun içinden:) teşekkürler!

Lumos Design dedi ki...

ama ama hani charlize theron'u göremedim, ben en çok onu beğenmiştim oysaki. bir de bence meltem cumbul'a biraz haksızlık etmişsiniz. tamam çok tanınan biri değil tabii ama bir fatih akın filminde oynamışlığı, bolywood'da yer almışlığı, efenime soliim Palm Springs Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülü almışlığı var. Bir de tabii o bağlantıları kurup oraya çıkabilmesi de bir başarı bence.

Clea dedi ki...

Lumos Design,
Charlize arada kaynadı:) ilk gördüğümde ben de beğendim ama sonra unuttum onu, haklısınız. Meltem Cumbul'a gelince, haksızlık etmedim aslında sadece orada "uluslarası yıldız" olarak yer alabilecek düzeyde birisi değil. Fatih Akın'ın filminde de başrol değil, dikkatli bakın filmografisine, elle tutulur bir şey göremezsiniz, özellikle yurtdışı çapında. ne bileyim Sibel Kekilli ya da Haluk Bilginer gitseydi daha mantıklı olabilirdi belki. Bir de orada ödül verse filan anlarım, programda bir anlam ifade etmeyen bir konuşma yaptı gitti. Açıkçası bu durumu bu kadar fazla büyütüp, bravo filan diye alkışlamanın da eziklikten kaynaklandığını düşünüyorum. zamanı geldiğinde bir Türk oyuncu da orada ödül alabilir, verebilir. iyi bağlantı kurmuş ama haklısınız o konuda bravo tabii. bir de setlerde çalıştığım için belki biraz daha acımasız olabiliyorum, siz bana bakmayın:) çok teşekkürler yorumunuz için.