28 Şubat 2012 Salı

Artistik oscar

The Artist

Pazar akşamı Akademi Ödüllerinde The Artist oscar heykelciklerine kavuştu. En iyi film ödülü dahil 5 oscarı kapan The Artist, sanırım en çok Tuğrul Eryılmaz'ı üzdü. Ntv'deki Oscar gecesi yayınına Mehmet Açar ile katılan Eryılmaz bu filmden, oyuncusundan, her şeyinden resmen nefret ediyordu çünkü! Filmi izlemedim henüz kendi yorumlarımla itiraz ya da katılma durumunda bulunamayacağım ama yine de bir filmi sevmemenin dozunu biraz abartmış gibiydi. Son derece sıradan ve sürprizsiz bir geceydi bu arada, en büyük sürpriz The Girl with the Dragon Tattoo'nun en iyi kurgu ödülünü kapması olabilir. Bu kategoride her zamanki gibi tahminim doğruydu:p Her seferinde justine'den daha az doğru tahminde bulunmama rağmen bu kategoride hep başarılı olmayı beceriyorum, artık akademi bana da bir ödül verir bunun için:) Gecenin en aptalı Angelina Jolie olabilir, elbisesindeki yırtmaçtan bacağını göstermek için harcadığı çaba kendisini yeterince aptal durumuna soktu bence. Zorla gözümüze sokulmaya çalışılan her şey bana çok aptalca geliyor, elimde değil. The Artist'e geri dönelim çünkü ortada bir de kazandığı en iyi kostüm tasarımı ödülü var. Bu dalda Hugo-Sandy Powell, Jane Eyre-Michael O'Connor, W.E-Arianne Phillips, Anonymous-Lisy Christl adayları vardı ve hepsi iddialı adaylardı tabii. Açıkçası Jane Eyre ile Michael O'Connor'un kazanacağını düşünüyordum ama The Artist de siyah beyaz olma dezavantajına rağmen renkli tasarlanan gözalıcı kostümleriyle ödüle ulaştı. Kostüm tasarımcısı Mark Bridges, yönetmen Paul Thomas Anderson ile sık çalışan bir isim. Daha önce bir Akademi adaylığı bulunmuyor ve ilk aday olduğu yılda da kazanmayı başardı. Bu dalda aday olan Lisy Christl ise diğer adaylar arasında en az tanınan isim olabilir. Anonymous filmiyle ilk defa aday oldu, kendisi Michael Haneke'nin etkileyici filmlerinin kostümlerine imza atmış bir tasarımcı. The Artist'in fotoğraflardan vakıf olduğum kadarıyla ışıltılı, pullu elbiseler, çan cloche şapkalar ve kürkle tamamlanan paltolarla örülmüş bir şıklığı var. 30'lu yılların tasarımlarını sevenlerin kostümlerine bayılacağı kesin. Ben bu dönemin tarzını çok seviyorum,  yine aynı tarz kostümlere sahip Chicago filminin kostümlerini de çok beğenmiştim. Filmi bilemem ama kostümler için Mark Bridges'in ve ekibinin ellerine sağlık!

Mark Bridges

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Keşke orda sizinle birlikte seyredebilseydim Oscar törenini. Ben burda tekrarını seyrettim. Allahtan internet bağlantısı iyiydi, çünkü tv cnbcyi göstermiyordu. Tam Streep'in konuşmasına geldik, bağlantı bozuldu, konuşmanın sonunu dinleyemedim:)) Olsun, zaten senin de dediğin gibi, çok sönük bir geceydi. Cidden neydi o bacak açma tribi ya?? Komikti. Zaten hemen arkasından ödül alarak sahneye çıkanlardan biri de dalgasını geçti. Senden kırmızı halının şıklarını rüküşlerini bekliyorum canım unutma!
kucakladım
serap

Clea dedi ki...

canım benim, tören o kadar sıkıcıydı ki hakkında yazmak bile zor geldi. kıyafetleri yapmayayım bu sefer çünkü etkileyici güzel bir şey yoktu, hepsi sıradan ya da kötüydü. hele ki angelina'nın bacağını görünce her türlü şeyden hevesim kaçtı diyebilirim:p

Melis's world dedi ki...

Bloguna bayıldıııım !!!! Bu blog takip ediliiir :)

Clea dedi ki...

Melis's world,
ben de yorumuna bayıldım:-) çok teşekkürler.