21 Haziran 2012 Perşembe

Denize sıfır filmler

Casino Royale-2006

Dört günlük kısa tatilimin ardından şu an İzmir'de yanmaktayım, çok ama çok sıcak. Keşke son günümüzde gittiğimiz sahilde kalsaydım ben, çok güzeldi orası, pişmanım. Şu an bu başlık için arayıp bulduğum bu fotoğraflardaki herkese (bazıları rahmetli olsa dahi) sinir olmuş durumdayım. Yüksek seviyedeki sıcaklık nedeniyle bu filmler hakkında bir şeyler yazamayacağım, susma hakkımı kullanmak istiyorum.

 Suddenly, Last Summer-1959

 Psycho Beach Party-2000

 Manina, la fille sans voiles-1952

 The Talented Mr. Ripley-1999

From Here to Eternity-1953

 La Piscine-1969

Gidget-1959

To Catch A Thief-1955

 Blue Hawaii-1961

 The Swimmer-1968

 Charlie's Angels: Full Throttle-2003

Atonement-2007

 Blow-2001

The Descendants-2011

 Die Another Day-2002

 Fast Times at Ridgemont High-1982

Friday the 13th-1980

The Uninvited-2009

 Blue Crush-2002

Death in Venice-1971

 Le genou de Claire-1970

 The Notebook-2004

Forgetting Sarah Marshall-2008

 Swimming Pool-2003

 Soul Surfer-2011

 And Soon the Darkness-2010

10-1979

 Donkey Punch-2008

 Into the Blue-2005

 Scoop-2006

The Stepfather-2009

View From the Top-2003

Dr. No-1962

13 yorum:

Unknown dedi ki...

En güzeli the notebook sahnesiydi bence:)Sevgiler..

Judy Abbott dedi ki...

zaten hava sıcak.. bi de daniel craig'in muhteşem pozuyla iyice ısındım:)))

Adsız dedi ki...

Canımcım, güzelim!
Ne güzel kısa da olsa tatil yapmışsın. Hangi plajdı o bakayım, merak ettim şimdi. Bilirsin Çeşme benim tarihimde çok çok güzeldir, o koylar sosyete klüpleri ve beach partileriyle dolmadan önce.
Seni çok özledim, öptüm kokladım...
serap

Clea dedi ki...

Merve,
ben sahneyi çok iyi hatırlamıyorum ama kızın kuşum ben, uçuyorum filan dediğini anımsıyorum:-) o yılların modası da ayrı güzel.

Clea dedi ki...

Judy,
ilk fotoğraf önceliği o yüzden onun zaten, açık ara önde:-)

Clea dedi ki...

canım serap,
son gün plajımız Dalyan'daydı, Sera pilaj (özellikle pilaj diye yazmışlar, kafe pi'ninmiş orası). ben beğendim, sakin, sessiz, denizi çok güzel. maalesef Çeşme, fiyatları çok yüksek beach clublar ile dolmuş durumda. mesela aya yorgi'de denize girmek istiyorsan o işletmeler dışında bir seçeneğin yok. kısa ama güzel bir tatildi bizimkisi. ben de çok öpüyorum canım, çok sarıldım.

Vuslat dedi ki...

Ben de Notebook diyorum. İçlerinde en gri olan o... Ben gri havayı severim. Hele deniz kıyısında. Denize başka bir şey katar gri... Her neyse, Çeşme de yıllar önce bir yazlık vardı. çok değil çocukluğumda bir kaç yaz gidebildiğimi hatırlıyorum. O sıralar kart koleksiyonu yapardım. Aspirin reklamlarının ilk afişleri, 1920-30'lu yıllara ait kartlar vb. Tesadüf o zamanlar ünlü bir fotoğrafçının doğu izlenimlerini içeren bir koleksiyon da bulmuştum bir yerden. Velhasılı yazlıkta yapacak başka iş olmadığı için bahçemde otururken aynı sokağın yazlıkçı gençleri bahçeme dadanmıştı. ben de koleksiyonu düzenliyordum. O zaman o genç kızlardan biri doğu fotoğraflarına bakıp oradaki çamaşır yıkayan bir kaç kadını gösterip "Aaaa! bunlar da ne böyle? Bunlar ne yeeaaarrr ki?" diye sorunca benim için yazlık da bitti çeşme de? Her neyse iyi tatiller diyeceğim ama bitmiş o halde iyi çalışmalar, ya da daha doğru bir ifade ile serin çalışmalar...

Adsız dedi ki...

Ah Aya Yorgi ah!
Biz Justine'le yüzerken oralar hep dutluktu:)) Sene 1992-1993, düşün artık! Suyu, sıcaklığı ve keşfedilmemişliği ne güzeldi. Bak yine anılar canlandı fena oldum.
sarıldım canım
serap

Clea dedi ki...

Vuslat,
hoşgeldin. yazlıkta bile rahat bırakmamışlar seni, ne tuhaf. İzmir'e yakın olduğu ve bizim de sadece 3,5 günümüz olduğu için Çeşme'yi seçtik biz. aslında Çeşme'nin denizi çok güzel ama maalesef senin fotoğraflarına o tepkiyi gösteren insanlarla dolu şu anda. belki de her yer öyle artık, bilemiyorum:-) The Notebook'daki gri hava sonbahar mevsiminden ileri geliyor sanırım. hatırladığım kadarıyla o sahnede mevsim yaz değildi, yazın bitişi filan olabilir. diğer filmler ise yazın tam ortasında çekilen filmler.
sana da serin huzurlu günler diliyorum.

g.m. dedi ki...

retro bikinilerin hastasıyım ama güneş izleri açısından hiç kullanışlı değil.

casino royale deyince de aklıma direkt eva green'in kırmızı elbisesi geliyor. aslında pek bi özelliği yok elbisenin ama filmi izlerken çok dikkatimi çekmişti nedense. görselini de buldum; http://bit.ly/McGUSf

pelinpembesi dedi ki...

ne güzel filmler hatırlamışsın, bayıldım :)
favorim Swimming Pool:)

Clea dedi ki...

beetlebum,
bence elbise çok güzel, bazen basit şeyler çok güzel olabiliyor.

Clea dedi ki...

Buket,
swimming pool'daki bikiniye çok benzer bikini bir buldum geçen ama bedenini bulamadım, mutsuzum:-)