9 Kasım 2014 Pazar

"Biraz bol olsun, zengin duruyor"*

Kış uykusundan uyandım! Hem de kış gelmişken:-) Buralardayım. Fazla uzaklaşmadım, bloggerım her zaman açık, sevdiğim bloglar her zaman okuma listemde, Sadece ses vermek için bazen fazla çalışıyor, bazen tembellik ediyor, bazen çok geç, bazen çok erken oluyor, bazen aklıma bile gelmiyordu. Gerçi bu blogun sayfaları bu tarz ara verişlerime epeydir alışık, burası da beni sadakatli bir sevgili gibi hep beklediğine göre sanırım sorun yok:-) 

Şu sıralar havalar fazlasıyla iyi gitse de malum kış geldi. Kış mevsiminden pek hazzetmeyen biri olarak onun sahip olduğu nadir güzellikleri her zaman takdir etmişimdir. Pardösü, palto, kaban, mont; hepsinin temel işlevleri sıcak tutmak ve sarıp sarmalamak. Peki aralarındaki fark? Sözlük anlamlarını, kökenlerini filan es geçiyorum, benim kafamda
pardösü; belki uzun ve klasik
kaban: epeydir kullanmadığım bir kelime, sanki eskilerde kalmış, kalın, bol bir şeyler
mont; spor olan her şey
palto; soğuk havalarda öbür giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysi:-)
Peki peki susuyorum, eh olur o kadar, kaç aydır yazmıyorum kusura bakmayın artık. Aslında bu yazının konusu aklıma düştükten sonra kalbimi sızlatan Gogol'un o güzel öyküsü de hemen kalbime düştü. Düşündükçe içimi o kadar sızlatıyor ki o paltonun çalınışı, şimdi filmlerdeki paltolar hakkında methiyeler düzmek pek içimden gelmiyor. Akılda kalanları toparlamaya çalıştım. Bu yazıyı uzun bir sessizliği bozan ilk ses olarak görürseniz bu kısır yazımdan dolayı belki beni affedersiniz. Malum sesim henüz açılmadı, hala çatallı çıkıyor.

Nosferatu-1922

Donnie Brasco-1997

Midnight Cowboy-1969 

Fargo-1996

 The Royal Tenenbaums-2001

 Harold and Maude-1971

 Closer-2004

 The Ice Storm-1997

 In Bruges-2008

 Vertigo-1958


Love Story-1970

 Chicago-2002


Breakfast at Tiffany's-1961

 Three Days of the Condor-1975

 Belle de Jour-1977


The Devil Wears Prada-2006

Black Swan-2010


 Doctor Zhivago-1965

Eternal Sunshine of the Spotless Mind-2004

Something Borrowed-2011

Ladies of Leisure-1930

 Groundhog Day-1993

 Io sono l'amore-2009

 Mission: Impossible - Ghost Protocol-2011

On Dangerous Ground-1951

 Salt-2010

The Thomas Crown Affair-1968

 The Golden Compass-2007

Serendipity-2001

The Return of the Pink Panther-1975

* Nikolay Gogol'un Palto adlı öyküsünden

13 yorum:

justine dedi ki...

Hoşgeldin.;)

-Sonlara doğru birkaç film dışında- en sevdiğim filmler listesi olmuş bu, hem paltolu, sıcacık.;p Black Swan'daki natalie'nin paltosu da çok hoşmuş bu arada, bayıldım. Bir de Bruges'a gidelim, lütfen!

Clea dedi ki...

canım benim:-) gidelim bence de, hem de hemen mümkünse:p

pelinpembesi dedi ki...

öyle uzun ara verdin ki clea. artık kış yaklaşıyor, evlere kapanacağız ve daha çok yazılarını okuyacağız diye ümit ediyorum. justine'e de söylesen, zorlasan o da yazsa. sevgiler :)

Clea dedi ki...

biliyorum Buket, bakalım inşallah sonrası gelecek:-/ aslında justine benden bi tık daha iyi durumda ama yine de ne derler bilirsin; üzüm üzüme baka baka...:p

Unknown dedi ki...

Clea ben senin çatlak sesini yerim:)

Clea dedi ki...

nünü canımmm öperim seni çok:-)

alkım doğan dedi ki...

Clea, sesin çatlak çıksın sorun değil, ses vermen yeter! Ne zamandır ben de uğramıyorum, dün gece Justine'e uğrayınca farkettim senin de yazmış olduğunu. Yazılar seyrek olsa da terketmemek güzel buraları.
Konuya gelecek olursam, palto şapkayla tamamlanınca daha fazla seviyorum galiba. Kışın da böyle tesellileri var işte:)) Buradaki favorim de Audrey'nin kırmızı paltosu ve şapkası.
Çok sevgiler Clea! Çok uzaklaşma:))

Clea dedi ki...

Alkım^^ görüyorsun ya iyice performanstan düşmüşüm, yorumlara bile geç cevap veriyorum:-/ ama uzaklaşmak mümkün değil tabii, ruhum hep burada:p sevgiler çok çok!

zerka dedi ki...

sesini duymak çok güzel cleacım, bize hiç çatlak gelmiyor emin ol, hem bu sıralar hepimiz performanstan düştük.

paltoların, kabanların mevsimi, en sevdiğim mevsimi yazmışsın:) bende şu eternal sunshine of the spotless mind’daki (filmin adını yazarken yoruldum:)) paltonun benzerinden var bir tane, içinde hareket etmek zor olsa da epey sıcak tuttuğundan kendisinden vazgeçemiyorum.

bir de kar filmleri yazısı yazan keşke, böyle soğuklu, karlı filmler hepsi bir arada olsa baksak, okusak:)
çok sevgiler.

Clea dedi ki...

zerkacım geçen sene bir durgunlaştık sanırım, umarım bu sene de böyle devam etmez;-/ kendimden hiç emin değilim ama şimdiden söyleyeyim:-( eskiye göre daha çok zamanım var ama aynı zamanda o sahip olduğum zaman dilimi elimde eriyor gibi, hiçbir şey yapamıyorum. neyse yakınmalara başlamayayım gene. yorumun çok mutlu etti beni^.^ kışla alakalı daha önce de bir kazak derlemesi yapmıştım belki de sıra karlı filmlerde, haklısın. ama önemli olan blogta yeni kayıt sayfasını açmak tabii:p
benden de çok sevgiler sana!

Vuslat AKTEPE dedi ki...

Benim favorim Pembe Panterin Dönüşü... Karın bir şehri felç ettiği şu günlerde akılcı bir tercih görünmese de kış ağırlığını hafifletmek adına iyi bir tercih gibi...
Merhaba bu arada...

Clea dedi ki...

merhaba Vuslat:-) gittikçe azalıyor sesimiz artık, ama yine de sesini duymak güzel

fargo dedi ki...

özellikle fargo ikilisinin paltoları. her ne kadar sarışın baya ters olsa da fotoğrafı görmek mutlu anılarımı canlandırdı.