18 Ocak 2011 Salı

Film Arası: Colin Firth ve diğer güzel şeyler


Ödül törenlerini izlerken aklıma hep George C. Scott geliyor. Scott, Patton filmi ile Oscar ödülü kazandığında ödül törenleri oyuncular arasında haksız rekabete yol açıyor, hepsi saçmalık deyip ödülü reddetmişti. Pek az insanın gösterebileceği türden bu cesur davranış,  aklıma özellikle ödül kazandıklarında olayı fazla abartıp ağlayıp bağıran ve tuhaf bir çoşku seline kapılanları görünce geliyor. Dolayısıyla şöyle ödülünü sakince, normal bir şekilde alanları pek seviyorum. Dün gece çok sevdiğim, son derece cool, bir tanecik Colin Firth ödülünü bu şekilde alanlardandı tabii. Zaten sevdiğiniz bir oyuncu ya da film ödül alıyorsa seyir zevkiniz de ikiye katlanıyor. Sonuçta Colin Firth ödülü aldı, ben mutlu oldum, Justine ile birlikte bolca geyik yaptık, güzel elbiseler vardı, beğendik, kötüleri zevksiz ilan ettik falan filan. Ne demişler "fala inanma falsız da kalma", ödüller de böyle işte çok abartma eğlenmene bak!

Ve tabii unutmadım, en eğlenceli kısım; gecenin en iyi elbiseleri! İşte Clea'nın bakışıyla gecenin en iyileri:

            
 

    
       

Golden Globe Fotoğraflar: Just Jared

6 yorum:

Judy Abbott dedi ki...

ben de Al Pacino ödül alıp bütün salon ayağa kalkınca çok duygulandım, gözlerim doldu resmen, salon ayakta alkışladı Pacino'yu, oysa o kadar mütevazıydı ki, tatlı bir el hareketiyle herkesi oturttu, çok seviyorum ya, yıllardır vazgeçmeden sevdiğim tek adam herhalde Al Pacino:)))

Sera dedi ki...

Halle Berry'yi sevmem ama onun da elbisesi güzeldi. En kötüsü de herhalde January Jones'un abartılı dekoltesiydi.

Clea dedi ki...

Judy Abbott,
Al Pacino çok hoştu evet, De Niro'da onur ödülü aldı. ikisini de severim ben ama De Niro'nun konuşması daha iyi olabilirdi. Al Pacino onur ödülü aldığında ne güzel konuşmuştu!

Sera,
Halle Berry en seksilerden biriydi evet ve elbisesi farklıydı diğerlerinden. January Jones gecenin en kötüsüydü kesinlikle. Dekolteyi nasıl verdiğin çok önemli işte, hiç şık bir görüntü değildi. Bir de bu sene saçlar ne fenaydı ya. Kimisi yataktan kalkmış gibiydi kimisinin elbisesine hiç uymamıştı. Sanırım saç olarak da Sandra Bullock kötülerde başı çeker. Elbisesini de mahvetmiş.

endiseliperi dedi ki...

nedir bu kızların colin firth aşkı, anlamıyorum yaa. iki kadın yanyana gelsin aynı çocuğa aşık iki liseli kız gibi ölüp biterek colin firt'ten bahsetmeye başlıyorlar. bakıyorum, iyi hoş da fazla "normal" değil mi? adam sana sanki bir rutinlik dışında hiç bir şey vaadetmiyor.

justine'e colin firth desen dudak büker bence, çünkü onun ruhu belayı çağırır:) ama sen aileye zengin ve yakışıklı ve güvenilir damadı getirecek elemansın sanırım (gül, lütfen. justine de gülsün. sheaspeare'in kötü kalpli karakterleri gibi hissediyorum şimdi kendimi:)

öpüyorum. sevgiler.

Clea dedi ki...

öncelikle çok güldüğümü söyleyeyim periciğim ama yanılıyorsun:) bir kere colin firth'e hayran kızlar mı var?, ben hiç görmedim çevremde. varsa bile ne güzel, demek ki çıta biraz yükselmiş:) ben genelde Robert Pattinson, Zac Efron gibi kişilere hayran oluyorlar sanıyordum. ama sen Bridget Jones'dan dolayı şu Mr. Darcy sevgisinden bahsediyorsan bilemem. çünkü ben Bridget Jones izlemedim. yani o olaya çok uzağım.

gelelim şu sıradanlık meselesine. yo peri yo, sıradan tanımlasını Firth için kullanmazdım. son derece cool bir adam ve bence tehlikeli de gözüküyor! periciğim tanımıyorum bilmiyorum ama bence Mr. Darcy'den etkileniyorsun. orada sıradan bir adam mıydı? neyse aileye zenginliğin bir erkek tarafından geleceğini sanmıyorum ama Colin gibi birisini getirsem eve şeref duyarım:p (fazla mı övdük, adam duysa gözleri dolardı di mi? daha çok bayıldığım adamlar var yahu, onları da bir ara konuşalım:p )
justine konuya kendi açıklamasını getirsin, karışmıyorum! ve beni çooook güldüren bu güzel yorumun için teşekkür ediyorum.

justine dedi ki...

Hmmm, biraz kenara çekilin bakayım. Hah ha, ben tehlikeli erkekten anlarım tabii (erkekten anlarım diyecektim ama, şimdi abartmayalım, Midas'ın kulakları meselesi:)), İago (Peri) ne kadar da haklı:p

Colin'in yoklukta gideri var elbette. (Tanrım ne kadar mutluyum, şu erkek dilini kullandım ya en sonunda! Artık ölsem de gam yemem. Sinir oluyordum onların gider gelir laflarına, biraz da bu şekil olsun bakalım.) Benim tarzım değildi bu beyefendi ama son zamanlarda fena görünmüyor, geliştirmiş sanırım kendisini. Of hatırladım, A Single Man'de oynuyordu değil mi bu adam, yine soğudum bak! Ne kötü bir filmdi. Mr. Darcy olayını da bilmem, bir kere Bridget Jones filmini seyredeyim dedim, deliriyordum, kapattım. Böyle yani. Ama Polişim, adam çok tehlikeli görünmüyor valla, hani ne bileyim karısıyla İkea'ya ya da Tepe Home'a gider gibi geldi bana. Ve eşiyle, bu iki yere giden adam tehlikeli değildir canım, aksine beni kimse inandıramaz:p Bitiremiyorum bir türlü ama, bu Colin'de sanki komşunun kızına bakacak bir hava da gördüm sanki. Hani, hem karımla işler iyi olsun, hem gece rüyamda başka kadınları göreyim hâli. Bu tehlike değildir, sakın! Böyle bir hinlik, tilkilik, kaypaklık, aman ben ne diyorum ya! Hah ha!:))

Bu arada eve zengin birisi gelecekse çabuk gelsin lütfen, yoksa ben gideceğim!

Kıyafetlerin hepsi güzel, bu giysileri ben giysem, ben de güzel olurum. Eee, anne lafıyla bitsin artık:)

Öptüm.