7 Şubat 2012 Salı

Bir karakter ve tarzı: Betsy


Taxi Driver'daki Robert de Niro'nun bir posteri vardı bir zamanlar bende. Canım justine'in sayısız hediyelerinden biriydi, şimdi nerede tam olarak bilmiyorum muhtemelen rulo halde kenarda bir yerde duruyor ama bir zamanlar kısa bir süreliğine de olsa duvarımızı süslüyordu. Filmi de seyredeli epey oldu hatta ikinci seyredişimin üstünden de uzun zaman geçti sanırım. Filmi, tüm o etkileyici eserlerin tadına varmaya başladığım dönemde seyretmiştim. Şimdi tekrar oturup izlesem ilk andaki etkileyiciliğini bana vermeyecek belki ama tadından da bir şey kaybetmediğini görmüş olacağım. Bu leziz filmin (sanırım acıkmaya başlıyorum, kelimeler benden bağımsız bir şekilde yiyecek içecek dünyasına doğru kayıyor:) ) içindeki güzellik; Cybill Shepherd, Travis Bickle ile çıkma talihsizliğini gösteren Betsy rolündeydi. Kendisini bu şekilde tanımlamamın özel bir sebebi var zira Cybill Shepherd, "güzel" kelimesinin karşılığına koyabileceğim isimlerden biridir yıllardır. Başka bir isim de Nastassja Kinski'dir, o da ayrı bir konu. Nerede kalmıştık; Travis ve Betsy'nin kısa süreli çıkma serüvenleri, Travis'in çıktıkları gece izleyecekleri film için "Swedish Marriage Manual" adlı direk konuya girmeyi tercih eden türden bir film seçmesiyle son buluyordu. Gerçi bu hazin ayrılıktan sonra, filmin muhteşem bir hiciv içeren son bölümünde, herkes ve her şey -Betsy dahil- Travis'in lehine dönüyordu bir şekilde. Belki duydunuz ama yine de filmin oluşturuluş sürecine dair eğlenceli bir not; filmin hazırlık sürecinde Betsy rolü için yapımcıların sürekli Cybill Shepherd tipli birisini arayıp ona benzeyen kişilerle görüşmeler yaptıklarını duyan Cybill'ın menajeri, onlara bir kuş uçurarak "neden Cybill'ı oynatmıyorsunuz" demiş ve hoooop rol Cybill'a gitmiş. Akıllı menajerin faydaları işte. (Bir de Ricky Gervais'in Extras dizisinde bir menajer vardır ki, eğer seyretmediyseniz mutlaka bir göz atın çünkü görüp görebileceğiniz en ilginç karakterlerden biri olacak.) Robert de Niro'nun Travis'i dışındaki ana karakterlerin hepsi için çok sayıda ünlü oyuncuyla görüşüldüğünü de ekleyeyim. Filmin taliplisi çokmuş yani. Taxi Driver'ın o tuhaf, tehlikeli karakteri Travis'i kanımca en iyi şekilde tanımlayan sözler de Betsy'nin ağzından dökülüyordu. Onu Kris Kristofferson'ın bir şarkısında ( Pilgrim Chapter 33) geçen sözlerle tanımlar; o bir peygamber ve eroinman, yarı gerçek yarı hayal, yürüyen çelişki.


Betsy'nin tarzı, benim çok sevdiğim 70'lerin stilinin en şık halini yansıtıyor. Çizgi ve şeritlerin bolca kullanıldığı gömlek ve elbiseler, fularlar, saç bantları, karakterin filmde göründüğü süre içerisinde üzerinde taşıdığı kostümlerin ana çizgisini oluşturuyor. Betsy'nin seçim kampanyası yürüten bir yerde çalışmasından ötürü sanırım üzerinde o yılların ispanyol paça pantolonları ya da bağlamalı üstler gibi hippisel detaylarını göremiyoruz, onunkisi daha klasik bir şıklık. Betsy'de göremediğimiz kıyafetler çocuk fahişe Iris'ın kostümlerinde kendini gösteriyor. Karakterimizin filmin başlarında giydiği kırmızı beyaz, gökkuşağı eğimine sahip bol çizgili elbisesi nadide bir parça. Bu elbiseye eşlik eden takı da çok hoş. Sinemaya gittikleri buluşmada giydiği triko beyaz elbise de favorilerim arasında. Kostümleri oluşturan tasarımcı Ruth Morley'in sinema dünyasında oldukça ünlü bir stilin, Annie Hall'un kıyafetlerine imzasını atmışlığı var.

6 yorum:

justine dedi ki...

Hi Poliş!;)
Yazına denk geldim, okudum, hemen yatacağım. O kadar kötü bir film seyrettim ki (perfect sense), yazın sayesinde etkisinden kurtulup, rüyama girmemesini diliyorum.

Cybill Shepherd, hoş kadın gerçekten. Bazı kadınlar öyledir, doğal ve hoş. Biraz önce seyrettiğim -berbat- filmde oynayan Eva Green'i de beğenirim ben, fakat maalesef onda oyunculuk yeteneği yok, fazla oynuyor ya da şöyle; fazla "rol" yapıyor. A, bak yine filmi hatırladım!

Şunu söyleyip kaçayım, kırmızı beyaz elbise bence de çok tarz ve çok yakışmış karaktere. (ebemkuşağı ne güzel kelime yahu, niye gökkuşağı deriz ki?) Beyaz triko elbise ise çok seksi, bayıldım.

Yazı için eline sağlık canım, iyi geceler olsun.

Lumos Design dedi ki...

Sevgili Clea yine harika bir film ve harika bir stile sahip oyuncu seçimi yapmışsınız:) Cybill'in tarzı günümüzde hala modaya ilham vermeye devam ediyor. Mavi Ay'da taktığı metal kolyeler, uzun çift bileklikler bu sene çook modaydı mesela. Bu filmdeki stylingi de dikkate değermiş doğrusu.

Clea dedi ki...

justine,
hmmmm demek çok kötüydü film. kimin filmiydi o sanki tanıdık bir yönetmenindi. bir bakayım hemen. bu gece seyredeceksen eğer ben seçeyim filmini:p çok öptüm.

Clea dedi ki...

Lumos Design,
mavi ay çocukluğumun dizisi! ne giydiğini ya da ne taktığını hatırlamıyorum ama kadına olan hayranlığım o zamanlardan oluşmaya başlamış sanırım:) teşekkürler!

Adsız dedi ki...

canım,
Çok güzel bir yazı olmuş yine. Ben Cybill'i çok beğenirim. Bana da çok doğal ve güzel gelir. Günümüzün baskın güzellik anlayışı olan kalın dudaklar, inanılmaz çıkık ve gergin elmacık kemikleri vb. özellikler bu yüzde yoktur veya altı çizilmemiştir. Ama çok güzeldir. Oscar ödül törenlerinde tornadan çıkmış gibi görünen kadın yüzlerine benzemez. Neyse zaten ne diyorlar,güzellik görecelidir:)) Seni çok kucaklıyorum.
Serap

Clea dedi ki...

canım, bizim liliş cybill'a benziyor di mi? doğal güzellik:p ben de çok sarıldım sana.