25 Temmuz 2012 Çarşamba

Bu şıklık demektir!


Romantik komediler hakkındaki düşüncelerimi bu tarz filmlerin giyinişine yakından baktığım yazımda daha önceden belirtmiştim. Bu janrın delisi olmadığımı ve bu türe ait bazı filmleri hiç hazetmediğimi yazdığım o yazıdan bu yana neyse ki düşüncelerimde bir değişiklik olmadı:-) Yanlış anlaşılmasın dün gece seyrettiğim This Means War romantik komedi türünün uzak durulması gereken örneklerinden değil, en azından bana göre. Bir sürü mantıksızlık ve gerçek hayatta gerçekleşmesi pek mümkün olmayan olayları içeren hafif, eğlenceli bir seyirlik. Keyif alıp güleceğiniz ya da tam tersi 'aman bu da ne ya' deyip kapatacağınız bir film olabilir yani. Bakın ne garip film, iki farklı hissiyatı da yaşatabilir size, yani tamamıyla o anki psikolojik durumunuza ya da bu türe olan yaklaşımınıza bağlı. Yok romantik komediler hakkında konuşmasam daha iyi, saçmalamaya başladım sanırım:-)

Şayet filmi izlerseniz, ya da izlediyseniz Lauren karakterini canlandıran Reese Witherspoon'un giydikleri gözünüzden kaçmayacaktır. Romantik komediler genelde karakterlerine zengin bir gardrop bahşederler. This Means War'da da tam anlamıyla böyle bir durum söz konusu. Gelir seviyelerinin üst düzeylerde olduğundan şüphe duymadığımız karakterler en göz alıcı kıyafetlerle karşımıza çıkıyorlar. Erkelerin günlük kıyafetleri ve takım elbiseleri çok hoş ama haliyle kadın karakterimizin şıklığı diğer iki erkek karakterimize göre biraz daha dikkat çekici. Yüksek topuklar üzerinde mini elbise ve etekler, dar pantolonlar ile oluşturulmuş bir stil seyrettiğimiz. Witherspoon'u filmde, film dışındaki kendi stilinde bile giymediği kadar çok topuklu ayakkabıyla görebilirsiniz. Oyuncunun sahip olduğu müthiş bacaklar kısa elbiseleri oldukça iyi taşımasına yardım ederken, giydiği yüksek ökçeli ayakkabılar da uzun olmayan boyunu başrolü paylaştığı rol arkadaşlarına yakınlaştırmasını sağlıyor. Kostümler en şık parçaları bir araya getiren bir ekip tarafından oluşturulmuş. Filmin kostüm tasarımcısı Sophie De Rakoff (ya da diğer adıyla Sophie Carbonell) ancak nedense filmin imdb'de yer alan ekip listesinde kendisinin adı yer almıyor. Daha önce de pek çok kez Witherspoon ile çalışmış olan tasarımcı, giydirdiği oyuncunun sahip olduğu fiziksel özellikleri de ne kadar iyi tanıdığını bu filmde tam anlamıyla gösteriyor. Ben Reese Witherspoon'un kendi yaşamında sahip olduğu stili de çok beğenirim. Filmdeki tarzına yakın ama tabii çok daha sade ve doğaldır. Şurada bu stili takdir ettiğimi çok açık bir şekilde görebilirsiniz:-)



9 yorum:

Vuslat AKTEPE dedi ki...

Romantik komedilerin şu peri masalı serpiştirilmiş leylak tozları beni de oldukça rahatsız eder. Ve en rahatsız eden nokta ise bu tür filmlerde mevcut aşka odaklanabilmek adına diğer değişkenlerin sabit sayılmasıdır. Örneğin maddiyat bu filmlerde sabit değişkendir. Karakterlerin mesleği ne olursa olsun gelirleri sabittir. Dolayısıyla bahsedildiği üzere giyimleri de her zaman şıktır. Ama romantik komedi olmasa da dizilerden Friends dikkatimi çekmişti bir ara. Herkes şık ve sade giyiniyordu ve araştırdım meğer Tasarım asistanı günlük olarak New York sokaklarında dolaşıyor ve karakterlere yakıştırdığı kıyafetler için alışveriş yapıyormuş. Yani sıradan mağazalardan... O zaman bu gerçeklik duygusu hoşuma gitmişti.
Buradaki kıyafetler içinse kendi renk tercihlerime gre en sevdiğim renk kombinasyonu olan aşağıya doğru 11 ve 12. resimlerdeki şort gömlek ikilisini çok beğendim. Sanırım üniforma kıvamında giyim benim her zaman tercihim olmuştur. Sevgiyle...

Clea dedi ki...

Vuslat,
zevklerimiz aynı:p filmde en beğendim kıyafetler o sahnedekilerdi. hatta yazıya da yazmıştım sonra vazgeçtim. diğerleri de çok şık ama o yüksek topuklar çok zor yahu! harika gösteriyor ama ben rahat olmayı seviyorum sanırım. onlarla yürümek ayrı bir yetenek gerektiriyor:p

Vuslat AKTEPE dedi ki...

Hımm! belli kendimi rezil edeceğim bu akşam:) O topuklar yanılmıyorsam dolgu topuk deniyor onlara. Bildiğimiz topuktan daha kolay olmuyor mu? Yani yürürken...

white rabbit in the forest dedi ki...

ben de böyle bir karış etekle işe gitmek istiyorum :)

Clea dedi ki...

Vuslat,
ben dolgu topuk olmayanları kastetmiştim:-) dolgu topuk çok daha kolay tabii. bazı insanlar alışık olabilir çok yüksek topuklara ama ben pek değilim.

Clea dedi ki...

white rabbit in the forest,
sizin ofisin umutsuz kadınlarının dikkatini çekeceğin kesin:-) yakışır, yap bence!

Dışavurum dedi ki...

Bence de şık, model zayıf tabi; daha güzel durmuş.

DECO☆deniquo dedi ki...

romantik komedileri seviyorum ben, madem sinema bir kaçış noktası -yani benim için öyle, rahatlamak için film seyrediyorum, uzaklaşmak için, peri masalına inancımı yitirmemek, yitirdiğimde tazelemek, günlük hayatımın sıradanlığından kaçm... dur ya kötü bir yere gidiyor bu yorum :P

ya iki saat güzel renkler görüp güzel sesler duymak eğlenceli, bir de sonunda herkes mutlu, güzel bir tat bırakıyor ağızda, e mekanlar da ilham verici oluyor. tamam işte romantik komedi is the way to go! :)

bu yukarıdaki yorumları yapmış olmak ve resimleri çok beğenmekle birlikte, kendimi ufak bir çözümlemeden de alamıyorum ama: kadınların "kadın gibi", erkeklerin "erkek gibi" olduğu, toplusal olarak belirlenmiş cinsiyet modellerinin bolca pompalandığı, mutlu sonun güzel giyinen, peri gibi, incecik bir kadının yakışıklı, zengin ve adeta sıkıcı derecede tahmin edilebilir bir adamla birlikteliği olarak çizildiği bir tür neticede. çocukluktan beri bilince kazınan sosyolojik rolleri zorlamadığı için rahat izleniyor, mutlu ediyor, beyni okşuyor... kadının güzel giydirilmesi, kadının güzel gözükmesi bir zorunluluk zaten. şişman, çirkin, pejmürde bir kadınla hangi izleyici bağdaştırmak ister kendini de en sonunda aşık olduğu adamla evlendiğini seyrederken kendi mutlu sonu (mutlu "son"u!) gerçekleşiyor gibi mutlu olur?

bunları bilmem romantik komedi sevmeme engel mi peki? ı-ıh, hiç sanmıyorum :P

http://www.decodeniquo.blogspot.com

Clea dedi ki...

DECO☆deniquo,
sanırım romantik komediye mesafeli olanlar bile şu ya da bu sebeple onları izliyor, en azından kostümleri için:-)