Bir filmi yaratmak

Celine: Bebeğim o uçağı kaçıracaksın.

Jesse: Biliyorum.

Eğer çok kısıtlı bir zaman süresince ve çok kısıtlı şartlar içerisinde bir dolu sahneyi yetiştirmeye çalışmıyorsanız, elinizden düşürmediğiniz, bir sürü notlarla karaladığınız senaryo yüreğinize sindiyse, oyuncular teknik ekibe her türlü nazı-kaprisi çekebilecek insanlar olarak bakmıyor, teknik ekip de kendi arasında birbirine köstek olmaya değil destek olmaya çalışıyorsa, sette olmak güzeldir. Ortaya çıkan işin sonucunda "ben de bunu yaratanların bir parçasıydım" demenin verdiği his mükemmeldir. Bu hissi yaşadıklarını tahmin ettiğim -tabii sadece tahmin:)- bir ekibin elinden çıkma Before Sunset filmi, benim çok çok sevdiğim ve izlemekten sıkılmadığım bir film. Tabii Before Sunset'i hikayenin başladığı ilk film, eşsiz Before Sunrise'dan ayırmak mümkün değil. Dolayısıyla iki film de benim için çok değerli. Before Sunset'in senaryo ve çekim aşamasının fotoğrafları bir filmi yaratmanın verdiği o güzel hissi anlatıyor sanırım. Ve en aşağıda da meraklıları için filmin kamera arkası görüntülerini içeren bir video var.